Translate

27 Haziran 2010 Pazar

Risale-i Nur'u Anlayarak Nasıl Okuyalım?


Risale-i Nur’u eminim ki hepiniz duymuşsunuzdur. Hatta pek çoğunuz okumuşsunuzdur da.. Risale-i Nur, Bediüzzaman Said Nursi’nin kaleminden içinde yaşadığımız asrın hastalıklarına
Kur’an’ın eczahanesinden ilaçlar sunan bir eser.
Siz de takdir edersiniz ki, Risale-i Nur’u tanıyanların en büyük arzusu, bu muhteşem ilimler hazinesini verimli okumak ve doğru anlayabilmektir. Bunun için önemli olan bizi hedefimize götürebilecek bir metod tayin etmemiz. İşte bu yazıda size bazı metodlar önereceğiz.
Vereceğimiz metodları uyguladığınızda, Risale-i Nur’u okumayı ve anlamayı, başarabilir ve aynı zamanda bunu zevkli bir uğraşa dönüştürebilirsiniz.

1. Öncelikle Risale-i Nur’dan kitap seçimi önemlidir. Bu sebeple ilk defa okumaya başlayanların Sözler ve Asa-yı Musa’dan başlanması faydalı olacaktır. Çünkü bu iki eser, yeni başlayanlar için daha akıcı ve kolay anlaşılır mahiyettedir.

2. Asa-yı Musa’dan başladığınızı düşünürsek, ilk kitabı lügatsız okumanız daha iyi olacaktır. Çünkü lügata bakmak zaman kaybettirir ve bu yüzden canınız sıkılabilir. İlk kitap size üsluba alışmanızı sağlayacaktır. Ayrıca zihninizde bazı kavramlar oluşur. İlaveten bazı kelimelerin de hemen bir sonraki kelimede eş anlamlısı veya daha kuvvetli veya zayıf manası verildiğini fark edeceksiniz.

3. İkinci kitapta veya Sözlerden başladıysanız yarısından itibaren sözlük kullanarak okumanızda fayda var. Fakat her kelimeye bakmanız gerekmez. Eğer cümleden bir şeyler anlayabiliyorsanız sözlü ile zaman kaybetmeyin. Sözlük ile tam olarak çalışma birkaç kitaptan sonra olursa daha iyi olur. Ayrıca sözlük Risale-i Nur için hazırlanmış olmalıdır. Sözlüğe bakarken isim tamlamasıyla beraber bakmakta fayda vardır. Mesela “Rezzak ve Kerim” kelimeleri beraber geçiyorsa ayrı ayrı bakmak yerine “Rezzak-ı Kerim” olarak bakmak daha faydalı olacaktır.

4. İkinci kitabı bitirdikten sonra, bu kitapların hangi makamda ve hangi şartlarda ve kimler için yazıldığını ve uğruna neler feda edildiğini anlamak için Tarihçe-i Hayat okunmalıdır. Bu çalışma diğer kitaplardaki bazı kavramların ve ifadelerin daha iyi anlaşılmasını sağlayacaktır.

5. Bundan sonra, mutlaka Lahikalardan birisi okunmalıdır. Lahikalarda sıralamanın, Barla, Kastamonu ve Emirdağ lahikaları şeklinde olması faydalı olacaktır. Burada temel kitapların yani (Sözler, Lemalar gibi..) günlük hayatımızda ve sosyal hayattaki uygulamaları anlatılmaktadır. Lahikalar istikameti sağlar. Daha sonraki her bir-iki kitaptan sonra bir lahika kitabı okumak gerekir. Lahikalar tek olarak okunabileceği gibi, mesela Mektubat’ı ya da Lemalar’ı okurken her gün bir yada iki mektup okumak şeklinde de olabilir.

6. Mektubat, Lemalar, Mesnevi-i Nuriye, Şualar, Lahikalar ve Sikke-i Tasdik-i Gaybi bittikten sonra Hutbe-i Şamiye ve Sünühat gibi kitaplar okunmalıdır. En son olarak da büyük bir ilmi gayreti gerektiren İşaratü’l İcaz ve Muhakemat adlı eserler okunmalıdır. Tüm kitapları bitirdikten sonra tekrar baştan başlanmalıdır.

7. Risale-i Nur’u okurken, zaman zaman kendimize
“neden”, “niçin” ve “nasıl” sorularını sormalıyız. Bu durum, daha çok istifade etmemizi sağlar. Ayrıca anlatılan konularla ilgili kendi zihninizden örnekler bulmaya çalışmak da manaları pekiştirecektir.

8. Günlük hayatınızda karşılaştığınız hadiselerle okuduğunuz konular arasında ilgi kurmaya çalışın. İlk önce baştan bir bağlantı kurmak zor gibi gözükse de, sonradan kitap ile bir çok konunun ve hadisenin arasında açık ilişkinin olduğu fark edeceksiniz.

9. Tefekkür ile ilgili bahisleri mutlaka günlük hayatımızda da hatırlamak gerekir. Yıldızlar, çiçekler, sofradaki ve çevremizdeki nimetler gibi varlıkları seyrederken, bazı nimetlerden istifade ederken Risale-i Nur’daki ilgili konuyu hatırlamak gerekir.

10. Arkadaşlarımızla ve ailemizle günlük sohbetlerimizde, Risale-i Nur’dan bazı konular mutlaka olmalıdır. Dostlarımızla ve arkadaşlarımızla karşılaştığımızda bir önceki gün okuduğumuz bazı konuları açıp onlara anlatalım. O konuyu bizden iyi biliyor olsalar bile önemli değil. Kalbleri zevkle dinleyecektir.

11. Kendi kendimize okurken zaman zaman sesli okumak da oldukça faydalıdır. Mesela kendi evimizde eşimizi ve çocuklarımızı karşımıza alarak Risale-i Nur’dan onlara pasajlar okuyabiliriz.

12. Risale-i Nur’u Bediüzzaman’ın ifadesiyle gazete okur gibi okumamalıyız. Onu duya duya, hissederek, kendimizi vererek ve aynı zamanda arkadaşlarımızla mütalaa ederek okumalıyız.

13. Bir defter alarak okuduğumuz yerleri not almalıyız. Not alma okuduğumuz yerleri unutmamamızı sağlayacaktır. Bir Arap atasözü bunu çok güzel bir şekilde dile getirmektedir: “İlim bir avdır, yazmak ise onu yakalamaktır.”

14. Her gün, az da olsa, mutlaka her gün okumak gerekir. Çünkü Risale-i Nur’u iyi anlamak devamlı okumaya gerektirir. Bediüzzaman Hazretleri’nin, bir sayfa dahi okumaya vakit bulamıyoruz diyenlere “kitabın kapağını açıp kapatın” dediğini unutmayın. (Katkıları için www.nursite.net’e teşekkür ederiz.)

Bu maddeleri çoğaltmak elbette mümkün. Ama hepsinden önemli olan sağlam bir irade. İradelerimizdeki potansiyel kuvveti harekete geçirerek bu iman derslerini anlayarak okumaya ne dersiniz...


Ali İhsan Er / Cevaplar.org
http://www.cevaplar.org/index.php?khide=visible&sec=5&sec1=39&yazi_id=3795&menu=1

Hiç yorum yok: