Translate

14 Ocak 2010 Perşembe

Yahudilerin çevirdikleri dolaplar

Bismillahirrahmanirrahim

Meselâ, “Kızlarınızı sağ bırakıp yeni doğan erkek çocuklarınızı kesiyorlardı.” (Bakara Sûresi: 49.) Benî İsrâil'in oğullarının kesilip, kadın ve kızlarını hayatta bırakmak, bir Firavun zamanında yapılan bir hâdise ünvânıyla, Yahudî milletinin ekser memleketlerde her asırda mâruz olduğu müteaddit katliamları, kadın ve kızları hayat-ı beşeriye-i sefîhânede oynadıkları rolü ifade eder.

“Sen Yahudîleri, hayata karşı insanların en hırslısı olarak bulursun.” (Bakara Sûresi: 96.)

“Onların çoğunun günaha, zulme ve haram yemeye koşuştuklarını görürsün. Ne kötü bir şeydir o yaptıkları!” (Mâide Sûresi: 62.)

“Onlar yeryüzünde hep bozgunculuğa koşarlar. Allah ise bozguncuları sevmez.” (Mâide Sûresi: 64.)

“İsrâiloğullarına Tevrat'ta şöyle bildirdik: "Siz yeryüzünde iki kere fesad çıkaracaksınız.” (İsrâ Sûresi: 4.)

“Bozgunculuk yaparak yeryüzünü fesada vermeyin.” (Bakara Sûresi: 60; A'râf Sûresi: 7.)

Yahudîlere müteveccih şu iki hükm-ü Kur'ânî, o milletin hayat-ı içtimâiye-i insaniyede dolap hilesiyle çevirdikleri şu iki müthiş düstur-u umumiyi tazammun eder ki: Hayat-ı içtimâiye-i beşeriyeyi sarsan ve sa'y ü ameli, sermâye ile mübâreze ettirip, fukarâyı zenginlerle çarpıştıran muzaaf ribâ yapıp bankaları tesise sebebiyet veren ve hile ve hud'a ile cem-i mâl eden o millet olduğu gibi, mahrum kaldıkları ve dâimâ zulmünü gördükleri hükümetlerden ve gâliplerden intikamlarını almak için her çeşit fesad komitelerine karışan ve her nevi ihtilâle parmak karıştıran yine o millet olduğunu ifade ediyor.

Meselâ, "Eğer doğru iseniz, mevti isteyiniz. Hiç istemeyeceksiniz." (Bakara Sûresi: 94.) İşte meclis-i Nebevîde küçük bir cemaatin cüz'î bir hâdise ünvânıyla, milel-i insaniye içinde hırs-ı hayat ve havf-ı memâtla en meşhur olan millet-i Yehûdun tâ kıyâmete kadar lisân-ı halleri, mevti istemeyeceğini ve hayat hırsını bırakmayacağını ifade eder.

Meselâ “Onların üzerine bir zillet ve yoksulluk damgası vuruldu.” (Bakara Sûresi: 61.)-1- , şu ünvanla o milletin mukadderât-ı istikbâliyesini umumi bir sûrette ifade eder. İşte şu milletin seciyelerinde ve mukadderâtında münderîc olan şöyle müthiş desâtir içindir ki, Kur'ân, onlara karşı pek şiddetli davranıyor. Dehşetli sille-i te'dib vuruyor. (Sözler, 25. Söz)

Bediüzzaman Said Nursi

Hiç yorum yok: