Translate

17 Mayıs 2011 Salı

İslamiyet aleminin güneşi Kur'an'dır

Bismillahirrahmanirrahim

Kur’ân;

• Şu kitab-ı kebir-i kâinatın bir tercüme-i ezeliyesi,

• ve âyât-ı tekviniyeyi okuyan mütenevvi dillerinin tercüman-ı ebedîsi,

• ve şu âlem-i gayb ve şehadet kitabının müfessiri,

• ve zeminde ve gökte gizli esmâ-i İlâhiyenin mânevî hazinelerinin keşşâfı,

• ve sutûr-u hâdisâtın altında muzmer hakaikın miftahı,

• ve âlem-i şehadette âlem-i gaybın lisanı,

• ve şu âlem-i şehadet perdesi arkasında olan ve âlem-i gayb cihetinden gelen iltifâtât-ı ebediye-i Rahmâniye ve hitâbât-ı ezeliye-i Sübhaniyenin hazinesi,

• ve şu İslâmiyet âlem-i mânevîsinin güneşi, temeli, hendesesi,

• ve avâlim-i uhreviyenin mukaddes haritası,

• ve zat ve sıfât ve esmâ ve şuûn-u İlâhiyenin kavl-i şârihi, tefsir-i vâzıhı, bürhan-ı kàtıı, tercüman-ı sâtıı,

• ve şu âlem-i insaniyetin mürebbîsi ve insaniyet-i kübra olan İslâmiyetin mâ ve ziyâsı,

• ve nev-i beşerin hikmet-i hakikiyesi,
• ve insaniyeti saadete sevk eden hakikî mürşidi ve hâdîsi,

• ve insanlara

hem bir kitab-ı şeriat,

hem bir kitab-ı dua,

hem bir kitab-ı hikmet,

hem bir kitab-ı ubudiyet,

hem bir kitab-ı emir ve dâvet,

hem bir kitab-ı zikir,

hem bir kitab-ı fikir,

• hem insanın bütün hâcât-ı mâneviyesine merci olacak çok kitapları tazammun eden tek, câmi bir kitâb-ı mukaddes,

• hem bütün evliya ve sıddîkînin ve urefa ve muhakkıkînin muhtelif meşreplerine ve ayrı ayrı mesleklerine, herbirindeki meşrebin mezâkına lâyık ve o meşrebi tenvir edecek ve herbir mesleğin mesâkına muvafık ve onu tasvir edecek birer risale ibraz eden mukaddes bir kütüphane hükmünde bir kitâb-ı semavîdir.

Kur’ân, Arş-ı Âzamdan, İsm-i Âzamdan, her ismin mertebe-i âzamından geldiği için, On İkinci Sözde beyan ve ispat edildiği gibi, Kur’ân, bütün âlemlerin Rabbi itibarıyla Allah’ın kelâmıdır.

• Hem bütün mevcudatın İlâhı ünvanıyla Allah’ın fermanıdır.

• Hem bütün semavât ve arzın Hâlıkı namına bir hitaptır.

• Hem rububiyet-i mutlaka cihetinde bir mükâlemedir.

• Hem saltanat-ı âmme-i Sübhaniye hesabına bir hutbe-i ezeliyedir.

• Hem rahmet-i vâsia-i muhîta nokta-i nazarında bir defter-i iltifâtât-ı Rahmâniyedir.

• Hem ulûhiyetin azamet-i haşmeti haysiyetiyle, başlarında bazan şifre bulunan bir muhabere mecmuasıdır.

• Hem İsm-i Âzamın muhîtinden nüzul ile Arş-ı Âzamın bütün muhâtına bakan ve teftiş eden hikmet-feşan bir kitab-ı mukaddestir.

• Ve şu sırdandır ki, Kelâmullah ünvanı, kemâl-i liyakatle Kur’ân’a verilmiş ve daima da veriliyor. (İşaratül İcaz)

Bediüzzaman Said Nursi

Hiç yorum yok: