Bismillahirrahmanirrahim
İkinci Meyve: Ey nefis! Ubûdiyet, mukaddeme-i mükâfat-ı lâhika değil, belki netice-i nimet-i sâbıkadır. Evet, biz ücretimizi almışız; ona göre hizmetle ve ubûdiyetle muvazzafız.
Çünkü, ey nefis! Hayr-ı mahz olan vücudu sana giydiren Halık-ı Zülcelâl sana iştihâlı bir mide verdiğinden, Rezzâk ismiyle bütün mat'umâtı bir sofra-i nimet içinde senin önüne koymuştur.
Sonra, sana hassâsiyetli bir hayat verdiğinden, o hayat dahi bir mide gibi rızık ister. Göz, kulak gibi bütün duyguların, eller gibidir ki, rûy-i zemin kadar geniş bir sofra-i nimeti o ellerin önüne koymuştur.